SALIH TAS

Herbalist

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İÇERİK                     

 

ŞİFALI BİTKİLER


Bu bitki ve baharatları tüketen çiftler, birbirlerine daha çok zaman ayırmak isteyecek... Çünkü, cinsel gücü artıran bu bitkiler, oldukça güçlü etkiler yaratıyor...

* Tarçın: Hormonları çalıştırır ve cinsel gücü artırır. Bir bardak suya bir kahve kaşığı atılıp çay gibi içilebilir. Sütlü tatlıların üstünde kullanmayabilirsiniz.

* Ay çekirdeği: Cinsel arzuyu artırıyor ama sivilce ve kilolarda da artışa neden oluyor. Birinden birini seçeceksiniz!

* Yulaf ezmesi: Özellikle kadınlarda cinsel isteksizliği giderir. Hormonları düzenler ve vücut direncini artırır. Her sabah sütlü yulaf ezmesinin içine isterseniz ceviz, fındık, antepfıstığı koyabilirsiniz. Bu kuvvetli öğünle gününüzü daha kolay geçirebilirsiniz.

* Üzerlik tohumu: C insel gücü artırır, hamileliği kolaylaştırır. Ezilmiş tohum günde 1-2 gr. bala karıştırılarak yenir veya doğrudan suyla içilebilir.

* Kırmızı ve yeşil acı biber, karabiber: Hep tatlılar bu etkiyi yapacak değil ya, inanamayacaksınız ama acı da cinsel isteği kamçılar...

* Sarmısak: Tüm hormonları çalıştırır. Çiğ olarak yenmesi tavsiye edilir

* Roka: Yeşil sebzeler içinde bu anlamda en değerlisi rokadır. Yalnız balık yanında değil, salatalarda da kullanmalısınız.

* Zencefil: Tüm vücudu uyarır, bedenen ve ruhen güç kazandırır. Kurabiye ve tatlılarda da kullanılabilir.

* Kekik ve nane: Özellikle kadınlarda bütün kadınlık hormonlarının düzenli çalışmasını sağlar ve vücudu güçlendirir.

* Hardal, kimyon, kişniş: Bütün hormonları çalıştırır ve sinirleri de kuvvetlendirir.

* Vanilya: Hem bedeni, hem de sinirleri güçlendirir, cinsel gücü artırır. Tatlı ve keklerde bol bol kullanılabilir.

* Isırgan tohumu: İşte ufak bir mucize. Bir kilo bal ile 100 gr. ısırgan tohumunu karıştırın ve her gün bir kaşık yiyin. Bomba gibi hissedeceksiniz.

* Arı sütü, bal ve polen karışımı: Bu karışım hem hücrelerinizi yeniler, hem de yaşınız ilerlese de cinsel gücünüzü yerinde tutar.

kozmik bilim uzmanı ahmet maranki, show tv de yayınlanan alişan ve çağla şikel in sunduğu herşey dahil programının 15.01.2009 tarihli yayınına konuk olarak katıldığı ve  bizlere kainat eczanesindeki bitkilerin faydalarını ve hangi hastalığa hangi bitkiyi nasıl kullanmalıyız konusunda bilgiler ve kür tarifleri verdi.
 AHMET MARANKİ KAPARİ (GEBERE OTU) FAYDALARINI ANLATIYOR:
-kanser hastalarında trombositleri yükselterek hastanın iyileşmesinde büyük faydalar sağlar.
-kanı temizler
-cinsel gücü artırır.
saç dökülmelerine karşı iyi gelir.
-kansızlığa karşı iyidir.
-çiğ olarak tüketmeyin. zehirli bir bitkidir.
-hazır yapılmış turşusunu yada marmelatını tüketin.
maranki.com

Kalıcı Bağlantı Yorum (0) Yorum yaz!

Cinsel Gücü Arttıran Yiyecekler (AFRODİZYAKLAR)

14/1/2009 · Kategori: ŞİFALI BİTKİLER



















Cinsel gücü artırmak için doğal viagra diyebileceğimiz birçok yiyecek mevcut.
İşte cinsel gücü artıran yiyeceklerden bazıları:

İstiridye: İçerdiği bazı aminoasitlerin cinselliği sağlayan hormonları tetiklediği görülmüştür. İstiridye dışında tüm deniz kabukluları ve deniz böcekleri de güçlü birir afrodizyaktır.

Havyar: Yüzyıllardır afrodizyak olarak kullanılmaktadır. İçerdiği çinko miktarı nedeniyle erkeklik hormonlarının yapımını artırıyor. Aynı zamanda sperm kalitesini de artırır.

Çikolata: İçerdiği seratonin ve daha da önemlisi fenetilamin maddeleri nedeniyle hafif cinsel istek artırıcı etkiye sahiptir.

Ginseng: Geleneksel Çin ve Güney Amerika tıbbında cinsel gücü artırmak üzere kullanılan bir köktür. Bir araştırma ginsengin cinsel isteği ve birleşme kapasitesini artırdığını ortaya koymuştur.

Tarçın: Hormonları çalıştırır ve cinsel gücü artırır. Bir bardak suya bir kahve kaşığı atılıp çay gibi içilebilir.

Yulaf ezmesi: Özellikle kadınlarda cinsel isteksizliği giderir. Hormonları düzenler ve vücut direncini artırır.

Sarmısak: En güçlü afrodizyak olarak bilinir. Tüm hormonları çalıştırır. Çiğ olarak yenmesi tavsiye edilir.

Roka: Yeşil sebzeler içinde bu anlamda en değerlisi rokadır.

Kekik ve nane: Özellikle kadınlarda bütün kadınlık hormonlarının düzenli çalışmasını sağlar ve vücudu güçlendirir.

Isırgan tohumu: İşte ufak bir mucize. Bir kilo bal ile 100 gr. ısırgan tohumunu karıştırın ve her gün bir kaşık yiyin. Bomba gibi hissedeceksiniz.

Antep Fıstığı: Protein ve bol E vitamini ihtiva eder. Cinsel arzunun uyarılmasını sağlar. Mutlu bir evlilik için, afrodizyak otlardan yararlanmakta fayda var

Kırmızı ve yeşil acı biber, karabiber: Hep tatlılar bu etkiyi yapacak değil ya, inanamayacaksınız ama acı da cinsel isteği kamçılar...

Maydanoz: Beden yorgunluğunu giderir. Erkeklerde cinsel gücü artırdığı kanıtlandı.

Kuşdili: Tüm salgı bezlerini dengeli bir şekilde çalıştırır. Erkeklerde de kadınlarda olduğu gibi cinsel iktidarsızlığı giderir.

Kereviz: Çeşitli iç salgı bezlerine tesir eder ve onların faaliyetlerini artırır. Erkeklerde cinsel faaliyeti çok arttırarak vakitsiz iktidarsızlığı önler. Özellikle 30'lu yaşlarda mutlaka yiyin.
alıntı

ŞİFALI BİTKİLER


''Oğul otunun kalbi ferahlandırdığı, kalbe verdiği kuvveti kırmızı yakutun fiiline muadildir'' diye övdüğü Melissa (oğulotu) beyin, kalp, rahim ve sindirim sistemi üzerinde koruyucu kuvvetlendirici etkiye sahip.

Spazm çözücü, ruhsal ve fiziksel sakinleştirici, hazmı kolaylaştırıcı, bağırsak gazlarını giderici, terlemeyi önleyici, sinir krizleri, depresyon, kulak çınlaması, baygınlık, baş dönmesi, kansızlık ve hafıza zayıflığına birebir. Melissa'nın hiç bir yan tesiri yok. Mide ülseri, mide iltihabı olanlar dikkatli kullanmalıdır.

FAYDALARI

Sağlığa etkisi: Tansiyon düşürücü, sinir sistemini dengeleyici, yatıştırıcı, uyku getirici, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sahip. Hazımsızlık ve baş ağrısına karşı iyi, sıkıntı giderici ve ödem söktürücü.

Güzelliğe etkisi: Saçın güçlenmesine yardım eder, strese bağlı olarak ortaya çıkan saç ve cilt problemlerine karşı oldukça etkilidir.

Hazırlama: Üzerine kaynar su döküp 10 dakika demlenmeye bırakın. Gün içinde de içilebilir ama gevşetici özelliklerinden dolayı gece yatmadan önce alınması daha faydalıdır. Günde 2-3 çay fincanı.

Dikkat: Düşük tansiyonda ve aşırı uyku hallerinde tüketilmemelidir.

SAGLIK

Gözleriniz sulanıyor ya da yanıyorsa, burnunuz akıyor ve de hiç durmadan hapşırmaya alerjik rahatsızlığı da beraberinde getiriyor. Bu nedenle alerjiyle baş etmenin yollarını bilmeli ve yaşantınızı kolaylaştırmak için kendinize göre taktikler geliştirmelisiniz.


EV TOZU ALERJİSİ

Alerji sebeplerinden biri de ev tozunun içerisinde bulunan mikroskobik böceklerdir. 'Mite' denen bu yaratıklar insan deri döküntüleriyle besleniyorlar. Bu böceklerin çıkartıları da insanlarda alerji nedeni olabiliyor. Mite'lar özellikle insanların soyunup giyindiği ortamlarda ve yataklarda çok daha yoğun bulunabiliyor.

Alerjiye neden olan böcekler daha çok yataklarda bulunur. Bu nedenle yatağınızı plastik bir örtü ile kaplayın, çarşafı üstüne koyun.Çarşafları ve battaniyelerinizi mutlaka her hafta sıcak su ile yıkayın.

Yastıklarınızı sıcak su ile yıkanabilir elyaftan seçin, onları da her hafta yıkayın. Yastıklarınız yıkanabilecek türden değilse, yastığınızı plastik bir örtü ile kaplayın, yastık kılıfını bunun üzerine geçirin.

Halı kullanmak yerine, sıcak suyla yıkanabilir kilim benzeri şeyleri tercih edin. Bunları da her hafta yıkayın. Zemini tümüyle halı kaplamanız gerekiyorsa, doğrudan beton üzerine kaplamayın. Arada kalan pürüzlü zemin mite üremesi için çok uygundur. Halı kullanmak zorundaysanız, halılarınıza 15 günde bir, yüzde 3 oranında tannik asit içeren eriyikler püskürtün ve elektrikli süpürge ile iyice temizleyin.


Koltuk ve kanepelerinizin üzerine, yıkanabilir kumaştan örtüler serin.

Halı ve tüm eşyanızı her hafta elektrikli süpürge ile iyice temizleyin. Mite mücadelesi için özel olarak yapılmış yüksek filtre yetenekli süpürgeler tercih edebilirsiniz, ancak normal elektrikli süpürgeler de oldukça yararlı sonuçlar vermektedir. Eğer bulabiliyorsanız, mite mücadelesi için özel olarak yapılmış sprey ya da köpük türü ürünleri belirli aralıklarla kullanın.  Nemli ve sıcak ortamlar, mite üremesi için uygundur.

Eviniz rutubetli ise sık sık havalandırın. Eğer evinizde klima cihazı varsa, nemli havalarda bunu, nem giderici konumda sık sık çalıştırın. Hava filtresi cihazları genel olarak yararlar sağlasa da ev tozu alerjisinde çok önemli bir katkıları belirlenememiştir.

SAMAN NEZLESİ

Saman nezlesi; sürekli hapşırma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, kuru öksürük, boğaz, burun ve kulakta şiddetli kaşıntı ya da gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtilerle başlar. Önlem alınmazsa ileri vakalarda yorgunluk, iştahsızlık, sinirlilik, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit veya astım gibi hastalıklara dönüşebilir.


Baş etmek için:

Saman nezlesi olan kişilerin taze sebze ve meyve bakımından zengin, karbonhidrat ve proteini yüksek ama süt ürünlerinin bulunmadığı bir diyet uygulamalarında yarar var. Ayrıca vitamin ve mineral desteği de alınması gerekiyor. Çuha çiçeği ve çörekotu alerji tedavisinde yararlı olabilir.

Kalıcı Bağlantı Yorum (0) Yorum yaz!

Güzel Olmanın Hileleri....

10/2/2009 · Kategori: GÜZELLİK VE BAKIM


''Güzel olunmaz güzel doğulur'' derler, ama iş makyaja gelince bu söz anlamını yitiriyor! Çünkü basit birkaç teknik ile daha büyük gözlere, daha uzun bir yüze veya daha kalın dudaklara sahipmiş gibi görünmek mümkün!

GözlerEğer gözlerini olduğundan daha büyük göstermek ve etkili bakışlara sahip olmak istiyorsan... 
   

  Yapman gereken: 1-Kendine bir koyu, bir de açık renk far seç. Göz kapağının tamamına açık renk farı sür.2- Eye-liner senin makyaj çantandan eksik olmaması gereken bir ürün! Gözün iç köşesinden ince olarak başla, göz ortasından dış köşeye doğru çizgiyi kalınlaştır. Böylece gözlerini daha büyük gösterebilirsin.3- Koyu renk farı göz çukurunun üzerine sür. Dışa doğru da hafifçe dağıt. Açık ve koyu farlar arasındaki çizgi olmaması için renkleri birbirine iyice yedir.4- Kirpikleri uzun gösteren bir maskara ile kirpiklerini belirginleştir.

Akıllı öneri:Gözlerine kalem çektikten sonra çizgiyi parmağınla veya pamuklu çubukla dağıtırsan, buğulu gözler elde edebilirsin.

Burun:Eğer burnun uzun ve kemikli ise, basit birkaç adımla onu daha ince gösterebilirsin!

Yapman gereken:1- Burun ucuna kullandığından 1-2 ton daha koyu renk fondöten uygula. Fondöteni sınır yapmayacak şekilde iyice yedirdikten sonra küçük dokunuşlarla pudrala.2- Burnunun üzerine (burun kemiğin boyunca) ve yüzüne daha açık tonda fondöten sür. Parmağınla fondöteni iyice yay ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok et. 3- Son olarak yüzünü mat bir pudrayla pudrala.

Akıllı öneri:Fondöteni nemli süngerle uygularsan çok daha iyi sonuç alırsın.

Yanaklar:Yüzünün çok yuvarlak olduğunu düşünüyor ve onu olduğundan daha uzun göstermek istiyorsan...Yapman gereken:1- Şakaklarına, elmacık kemiklerine ve çene altına büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sür. 2- Daha açık renk pudrayla alnını, burnunuzu ve çene ucunu vurgula.

Akıllı öneri:Allık sürme işlemeni mutlaka gün ışığında yapmalısın.

Dudaklar:Dudaklarının daha dikkat çekici olmasını mı istiyorsun?

Yapman gereken:1- Dudaklarının daha dolgun görünmesini sağlamak için dudak çerçevesine, dudak çizgisinin dışından kalem çek. Daha sonra da parmak uçlarınla bu çizgiyi biraz dağıtarak keskinliğini azalt.2- Şimdi dudağını dikkat çekici bir renk ile boya. Açık renk rujlar dudağı daha dolgun gösterir. Bu yüzden çok koyu kahverengilerden ve bordolardan uzak dur.

Akıllı öneri:Alt ve üst dudaklarının kalınlıkları birbirine uymuyorsa, değişik iki ton ruj kullanabilirsin. Kalın dudak için koyu, ince dudak için açık renkte bir ruj sürersen, dudağının asimetrisini gizleyebilirsin.

Alerji ile baş etmenin yolları

10/2/2009 · Kategori: SAGLIK

Gözleriniz sulanıyor ya da yanıyorsa, burnunuz akıyor ve de hiç durmadan hapşırmaya alerjik rahatsızlığı da beraberinde getiriyor. Bu nedenle alerjiyle baş etmenin yollarını bilmeli ve yaşantınızı kolaylaştırmak için kendinize göre taktikler geliştirmelisiniz.


EV TOZU ALERJİSİ

Alerji sebeplerinden biri de ev tozunun içerisinde bulunan mikroskobik böceklerdir. 'Mite' denen bu yaratıklar insan deri döküntüleriyle besleniyorlar. Bu böceklerin çıkartıları da insanlarda alerji nedeni olabiliyor. Mite'lar özellikle insanların soyunup giyindiği ortamlarda ve yataklarda çok daha yoğun bulunabiliyor.

Alerjiye neden olan böcekler daha çok yataklarda bulunur. Bu nedenle yatağınızı plastik bir örtü ile kaplayın, çarşafı üstüne koyun.Çarşafları ve battaniyelerinizi mutlaka her hafta sıcak su ile yıkayın.

Yastıklarınızı sıcak su ile yıkanabilir elyaftan seçin, onları da her hafta yıkayın. Yastıklarınız yıkanabilecek türden değilse, yastığınızı plastik bir örtü ile kaplayın, yastık kılıfını bunun üzerine geçirin.

Halı kullanmak yerine, sıcak suyla yıkanabilir kilim benzeri şeyleri tercih edin. Bunları da her hafta yıkayın. Zemini tümüyle halı kaplamanız gerekiyorsa, doğrudan beton üzerine kaplamayın. Arada kalan pürüzlü zemin mite üremesi için çok uygundur. Halı kullanmak zorundaysanız, halılarınıza 15 günde bir, yüzde 3 oranında tannik asit içeren eriyikler püskürtün ve elektrikli süpürge ile iyice temizleyin.


Koltuk ve kanepelerinizin üzerine, yıkanabilir kumaştan örtüler serin.

Halı ve tüm eşyanızı her hafta elektrikli süpürge ile iyice temizleyin. Mite mücadelesi için özel olarak yapılmış yüksek filtre yetenekli süpürgeler tercih edebilirsiniz, ancak normal elektrikli süpürgeler de oldukça yararlı sonuçlar vermektedir. Eğer bulabiliyorsanız, mite mücadelesi için özel olarak yapılmış sprey ya da köpük türü ürünleri belirli aralıklarla kullanın.  Nemli ve sıcak ortamlar, mite üremesi için uygundur.

Eviniz rutubetli ise sık sık havalandırın. Eğer evinizde klima cihazı varsa, nemli havalarda bunu, nem giderici konumda sık sık çalıştırın. Hava filtresi cihazları genel olarak yararlar sağlasa da ev tozu alerjisinde çok önemli bir katkıları belirlenememiştir.

SAMAN NEZLESİ

Saman nezlesi; sürekli hapşırma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, kuru öksürük, boğaz, burun ve kulakta şiddetli kaşıntı ya da gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtilerle başlar. Önlem alınmazsa ileri vakalarda yorgunluk, iştahsızlık, sinirlilik, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit veya astım gibi hastalıklara dönüşebilir.


Baş etmek için:

Saman nezlesi olan kişilerin taze sebze ve meyve bakımından zengin, karbonhidrat ve proteini yüksek ama süt ürünlerinin bulunmadığı bir diyet uygulamalarında yarar var. Ayrıca vitamin ve mineral desteği de alınması gerekiyor. Çuha çiçeği ve çörekotu alerji tedavisinde yararlı olabilir.

Evde ekonomik yaşamın püf noktaları...

9/1/2009 · Kategori: PRATİK BİLGİLER

Biten aküye aspirin, kararan gümüşe ketçap!

 
Günümüzde basit pek çok şey amaçları dışında pratik olarak büyük işlere yarıyor. Mesela sirkeyle boğaz ağrınızı geçirebilir, eski bir şemsiye ile çiçeklerinizi soğuktan koruyabilir ev ekonomisine de katkıda bulunabilirsiniz...

Sıradan şeyleri, amaçları dışında da kullanarak hem mükemmel sonuçlar alabilir hem de ekonomi yapabilirsiniz.  İşte küçük ama önemli ipuçları:

TUZ: Bir parça tuz ve su yardımıyla mobilyalarınızın üzerindeki su lekelerini kolaylıkla çıkartabilirsiniz. Bir tatlı kaşığı tuzu, birkaç damla suyla karıştırarak elde edeceğiniz bir karışımı lekeli yüzeye uygulayın. Leke çıkıncaya kadar yumuşak bir şekilde ovalayın.

KARBONAT: Tıkanmış mutfak giderini temizlemek için tesisatçıyı aramanıza gerek yok. 200 gr. Karbonatı tıkanmış deliğe dökün ardından da 200 ml. sıcak sirke ekleyin. Birkaç dakika bekledikten sonra 1 litre kaynar suyu dökün. Tesisatçıya gerek duymadan tıkanmış giderlerinizi en ucuz yoldan açmış olacaksınız.

ASPİRİN: Biten araba akünüzü aspirin ile tekrar canlandırabilirsiniz. Eğer etrafta, arabanızı çalıştırmak için size yardım edebilecek kimse yoksa akünüzün içerisine 2 tablet aspirin atarak arabanızın tekrar çalışmasını sağlayabilirsiniz. Asetilsalisilik asit, akünün içerisindeki sülfürik asit ile birleşerek son bir şarj üretip arabanızın çalışmasına yardımcı olacaktır.

BEBEK BEZLERİ: Bitkilerinizin daha uzun süre su tutmasını mı istiyorsunuz? Bitkilerinizi dikmeden önce, saksınızın dibine, emici tarafı yukarıya gelecek şekilde bir bebek bezi yerleştirin. Bebek bezi suyu içine çekecek ve bitkinizin suyu çabucak emerek kurumasını engelleyecektir.

LİMON: Bir manikürcüye gerek duymadan da, evinizde bir limon yardımıyla tırnaklarınıza bakım yapabilirsiniz. 200 ml ılık suya yarım limon suyu ekleyin ve tırnaklarınızı 5 dakika boyunca içerisinde bekletin. Tırnaklarınızın üst kısmındaki ölü deriyi yukarı doğru ittikten sonra, tırnaklarınızı limon kabuğuyla ovun.

MAYONEZ: Bir parça mayonezle saçınıza ve saç derinize, sanki saç kremi kullanıyormuşsunuz gibi masaj yapın. Daha sonra saçlarınızı duş bonesiyle kapatıp birkaç dakika bekleyin ve şampuan yardımıyla yıkayın. Sonuç olarak saçlarınız mükemmel bir parlaklığa kavuşacak.

SİRKE: Sirke boğaz ağrınızı geçirebilir. 1 yemek kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı tuzu, bir bardak ılık suyun içerisinde eritip günde birkaç kez gargara yapın.

Gümüşlerinizin ömrünü ketçapla uzatın

Gümüş eşyalar evde en çok baş ağrıtanlar arasında yer alır. Misafir geldiğinde gümüş çatal bıçağınızı çıkaracaksınız bir de bakarsınız ki kararmışlar. Gümüşlerinizi, ketçap dolu bir kasenin içinde 5 dakika bekletin. Daha sonra parlaması için eski bir diş fırçasıyla hafifçe fırçalayın. Durulayıp kurumaya bırakın.

Eski şemsiyenizle fidelerinizi korumak sizin elinizde...

Eski bir şemsiyenizi, fidelerinizi kışın soğuğundan ve etkilerinden korumak için feda edin. Tutma kısmını kestiğiniz şemsiyenizi açık bir şekilde fidelerinizin üzerine yerleştirerek onların donmasını engelleyebilirsiniz.

Kavanozda eldiveninizi kurutabilirsiniz?

Eldivenleriniz mi ıslandı. Acil de kullanmak istiyorsunuz. Kurutmak için kavanozlarınızı kullanbilirsiniz. Mutfaktaki saklama kabı olarak kullandığınız kavanozlardan birini boşaltın. İçine eldiveninizi koyun ve bir radyatörün üzerine ters çevirip yerleştirin. Çok çabuk bir şekilde kuruduğunu göreceksiniz.

Kendi mobilya cilanızı kendiniz yapın!

Üstelik ticari ürünlere göre çok daha iyi sonuçlar verecektir. Beyaz sirke ya da limonla karıştırdığınız zeytinyağını, sprey başlığı olan bir kutunun içerisine boşaltın. İyice çalkaladıktan sonra mobilyalarınızın üzerine sıkın. 2 dakika beklettikten sonra temiz bir bez ya da kağıt havluyla temizleyin.

PRATİK BİLGİLER

20/8/2008 · Kategori: PRATİK BİLGİLER

PATATES PÜRESİ İÇİN
Patates püresini yaparken daha lezzetli olmasını istiyorsanız,içine süt de katabilirsiniz.Ama ne kadar süt atacağınızı kestiremiyorsanız,süt yerine süt tozu kullanabilirsiniz.Böylece hem patates püresinin kıvamı rahatça tutturabilirsiniz hem de lezzetine lezzet katmış olursunuz.

TART HAMURU TOPAKLAŞIYOR MU?
Tart hamurunu karıştırırken topaklanmasını önlemek için içine bir yumurta sarısı ilave edin.İyice yoğurarak yumurtayı hamura yedirin.Böylelikle tart hamurunun topaklanmasını önlemiş olursunuz.

YUMURTANIN SARISINI AKINDAN AYIRMAK İÇİN
Yumurtanın sarısını akından ayırmanın kolay yolu,yumurtayı bir huni içine kırmaktır.Yumurtanın beyazı huninin içinden geçerek altına tutacağını kaba akacaktır.Dikkat edilmesi gereken nokta ise yumurtanın taze olmasıdır.Bayat yumurta olması durumunda sarısı patlayabilir.

BUZDOLABINDA OLUŞAN KÖTÜ KOKULAR
Buzdolabınıza sinen ve bir süre sonra kötüleşen kokulardan kurtulmanın çaresi ;küçük bir kaba bir miktar süt koyup ağzı açık şekilde dolapta bulundurmaktır.Göreceksiniz süt bir süre sonra bütün kötü kokuları emmeye başlayacaktır.

LEZZETLİ HAZIR ÇORBALAR
Hazır çorbaları hazırlarken içlerine biraz soğan doğrayıp,ince kıyılmış nane veya maydanoz ilave edebilirsiniz.Böylece çorbanızın hem görünümü hem de lezzeti değişecektir.Öte yandan hazır çorbaların yağ oranı düşüktür.Eğer yağ ilavesi yapmak istiyorsanız,çorbanıza,ocaktan indirmeye yakın kızgın yağ gezdirin.  

KAŞAR PEYNİRİ ZİYAN OLMASIN
Buzdolabında uzun süre kalan kaşar peyniri kurur ve tadı bozulur.Bu tür peynirleri atmak yerine değerlendirmek istiyorsanız;kaşar peynirini rendeleyip küçük poşetlere doldurarak difrizde dondurun.Böylece kurumuş ve atmak üzere olduğunuz kaşar peynirini atmak yerine,böreklerde kullanmış olursunuz.

TURP SEÇERKEN DİKKAT EDİN
Turp alırken yüzeyinin parlak ve gergin,yapraklarının da taze olmasına dikkat edin.Uzun süre saklayacaksanız ıslatılmamış turp alın.Turpu soyup saklayacaksanız,üzerine limon suyu sürüp o şekilde saklayın.

DİKKAT!KARBONAT VİTAMİNLERİ ÖLDÜRÜR
Bakliyat tipindeki gıdaları pişirmeden bir gece önce yumuşaması için suda bekletirsiniz.Daha çabuk yumuşaması için suya karbonat katabilirsiniz.Fakat bu işlem sonucu karbonat bakliyatın içerdiği vitaminleri dürecektir.

CİĞER KIZARTMADAN ÖNCE
Ciğer tava yapmadan önce ciğerleri batıracağınız una bir miktar karbonat ekleyebilirsiniz.Ayrıca yağı iyice kızdırırsanız,arnavut ciğerinizin tadı çok daha lezzetli olur.Ciğerleri yarım saat kadar süt içinde de bekletebilirsiniz.

HARDAL KURURSA
Uzun süre duran hardal kuruyabilir.Bunu önlemek için kavanozunuzun üstüne biraz yağ gezdirip,bir tutam tuz ekleyerek karıştırın.Hardal kuruduğunda uygulayabileceğiniz diğer bir yöntem de içine biraz sirke ya da sıvıyağ koyup,eriyene dek karıştırın ve bir tutam tozşeker ilave edin.

KAHVE DEĞİRMENİNİ TEMİZLEMEK İÇİN
Kahve değirmeninizde öğüttüğünüz maddelerin kokusunu temizlemek için;bayat ekmeği parçalara bölerek,kahve değirmenine çekin.Böylece kahve değirmeninde oluşan kokular ekmek tarafından alınmış olacaktır.

PİLAV NASIL TANE, TANE OLUR?
Pişireceğiniz pilavın tane, tane ve beyaz olmasını sağlamak için;pilav tenceresinin içine pişirme esnasında incecik dilimlenmiş bir limon koyun.Sonuç,her zaman olumlu olacaktır.

KEREVİZİN KOKUSUNU SEVMEYENLER İÇİN
Kerevizin kendine has kokusu vardır.Ancak bazıları bu kokuyu sevmezler.Kerevizin bu kokusunu almak için kerevizi pişirme esnasında tencereye biraz lahana turşusu katın.Göreceksiniz kerevizin kokusundan eser kalmayacaktır.

Pratik Mutfak Bilgileri......

2/8/2008 · Kategori: PRATİK BİLGİLER

Kızartma yaparken eviniz kötü kokuyor,domatesleriniz hemen pörsüyor veya
mantarlarınız hemen kararıyor?Bu ve bunun gibi sorunlar her evde her bayanın
başına gelen rutin şeylerdir.Bu tip sorunları yine evde elimizde bulunan
malzemelerle çok çabuk halledebiliriz aslında.Mesela;

Buzdolabınız kötü kokuyorsa 1 kase sütü dolaba koyun ve birkaç gün
bekletin,sütü kullanmadan atmayı unutmayın...

Lavabodaki kötü kokular için kahve telvesini lavaboya döküp üzerine
kaynara su gezdirin.

Ekmekleriniz çok çabuk küfleniyorsa ekmekliği arada bir sirkeli suyla
silmenizde fayda var.

Kızartma kokularının üstesinden gelebilmek için kızartma yağına
defne,adaçayı veya kekik koyun.

Nanenin kokusu ise kabına koyacağınız biraz şekerle daha çok artacaktır.

Sucukların küflenmemesi için zaman, zaman üstlerini limonla ovmak gerekir.

Yarım saat boyunca tuzlu suyun içinde buzdolabına koyup beklettiğiniz
pörsümüş domateslerin kendine geldiğini göreceksiniz.

Domateslerin daha çabuk soyulması için önce kaynar suya ardından
soğuk suya atın ve sonra hemen alın.Domatesler hemen soyulacaktır.

Patateslerin filizlenmesini önlemek için patates torbasının içine bir adet
yeşil elma koyun.

Pizza hamurunuza unun yanı sıra patates nişastası da eklerseniz hamurunuz
daha yumuşak olacaktır.

Şarap eklemeniz gereken bir yemek hazırlıyorsunuz ancak evde şarap yok.O
zaman 1/3 sirke,2/3 su ve 1 kesme şekeri karıştırıp yemeklerinize ilave
edebilirsiniz.

Tereyağını kızdırırken yanmaması için içine bir damla zeytin yağı
ekleyebilirsiniz.

Soğan soymadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız soğan kokusu
parmaklarınıza bulaşmaz.

Satın aldığınız havuçları 15 gün kadar buzdolabında bekletirseniz vitamin
oranları artar.

Patateslerinizi,suyun içine koyacağınız biraz margarinle daha kolay
haşlayabilirsiniz.

Mantar yemeği yaparken tencerenin kapağını aralık bırakırsanız
kararmadıklarını göreceksiniz.

Bakliyatlarınızın kurtlanmaması için,sakladığınız kabın içine 1 diş
sarımsak koyun.

Yapışmayan kekler için kek kalıbını sıcak suya batırıp çıkartın sonra
hamuru dökün.

Ağlamadan soğan soymak için;dış kabuklarını soyduktan sonra 5 dakika sıcak
suda sonra 5 dakika soğuk suda bekletip soymaya kaldığınız yerden devam
edin.

Kızartma yapacağınız yağın içine bir tutam tuz atarsanız yağ çatlayıp
etrafa saçılmayacaktır.

Pilav yaparken suyuna birkaç damla limon sıkarsanız pirinçler bembeyaz
olacaktır.

: YAŞAM


Erkeklerin sekse bakış açısını rakamlarla mercek altına yatıran çarpıcı rakamların bazıları şöyle:

Sağlıklı bir erkek yaşamı boyunca 1 trilyon adet sperm boşaltıyor. Bu 17 litreye bedel. Evli erkek haftada 2.4 kez seks yapıyor. Bekâr erkek 2, sevgilisiyle yaşayan erkek 3 kez. Evli erkeklerin yüzde 80′i 70 yaşına kadar muntazam cinsel ilişkide bulunabiliyor. Sünnetli erkek sünnetsiz erkeğe oranla yüzde 25 daha fazla zevk alıyor.

Seks için ideal gün cumartesi
Erkekler için en ideal seks zamanı cumartesi gecesi. En az seks yaptıkları dönem ise pazartesi öğle saatleri. Erkeklerin yüzde 53′ü tanımadığı biriyle seks yapmayı hedefliyor. Kadınlarda bu istek yüzde 21. Bir erkek ortalama yılda 812 saat tamamen seksi düşünüyor. Yılda 26 saat seks yapıyor. Her üç erkekten biri ereksiyon sorunu yaşıyor. 50’sinden sonra bu sorun yüzde 300 artabiliyor. Erkeklerin yüzde 48′i erken boşalma sorunu yaşıyor. Gerisi ortalama 15 dakika dayanabiliyor.

Karanlıkta seks tercih ediliyor
Erkeklerin yüzde 43′ü çıplak yerine iç çamaşırı giyen kadınlardan daha fazla tahrik oluyor. Erkeklerin yüzde 61′i karanlıkta sevişmeyi tercih ediyor. Kadınların yüzde 57’si loş ortamı seviyor. Penis ereksiyon halinde ortalama 12.89 santimetre. Normal zamanda ise 8.85 santimetre. Yüzde 1′inin cinsel organı 20 santimden daha uzun. Erkeklerin yüzde 53′ü seksi dostlarına, kadınların ise yüzde 22’si seksi alışverişe tercih ediyor. Erkeklerin yüzde 31′i kadınların fiziğinden etkileniyor. Yüzde 3′ü ise zekasından. Erkeklerin yüzde 50’si cinsel ilişki sonrası uyuyor, yüzde 31′i sigara içiyor, yüzde 15′i yemek atıştırıyor. Televizyonu tercih edenlerin yüzde 71′i spor müsabakası izliyor.

İbrahim Saraçoğlu'dan bal kürü

5/2/2009 · Kategori: SAGLIK

Prof.Dr.İbrahim saraçoğlu bağışıklık sistemini güçlendirmek için 3 gün boyunca uygulanacak Bal kürü ile vücudumuzun bağışıklık sisteminin güçlenip aynı zamanda mevcut hastalıklara karşı da vücudumuzun daha da güçleneceğini anlattı.

 Bal kürünün tarifi:

Bal kürü ile bir vücudunuzun bağışıklık sistemini güçlendirmek için 3 gün boyunca ; sabah kahvaltısı, öğlen ve akşam yemeği olarak sadece bir yemek kaşığı bal yenilecek.Balın haricinde hiç bir şey tüketilmeyecek.Balın dışında dilediğiniz kadar su tüketebilirsiniz. Su tüketiminde sınır yok.

Öğün aralarında acıktığınızda yine bal yiyebilirsiniz. Çok az bir miktar kızarmış doğal ekmek (kepekli, çavdar veya köy ekmeği) tüketebilirsiniz. Beyaz ekmek tüketmeyin.

Bal kürünü bu şekilde uyguladığınızda vücudunuzun bağışıklık sistemi çok güçlenecek ve mevcut hastalıklara karşı yöneliş varsa onlar da ortadan kalkacaktır.

Bal kürü sabredenler için çok faydalı bir kürdür.
Prof.Dr. İbrahim Saraçoğlu

SAGLIK


Kalp ve damar hastalıkları ile bağırsak için deva...

Bazı besinler içerdikleri besin öğeleri bakımından birbirinin yerine geçer. Bitkisel proteinin yanı sıra karbonhidrat ve posa da içeren kuru baklagiller, günlük beslenme içinde mutlaka yer almalıdır
Tüm besinler içinde bulundurdukları besin öğelerince farklılık gösterir. Bazı besinler içerdikleri besin öğeleri bakımından birbirlerine benzer, bu nedenle de birbirlerinin yerine beslenme programında yer alabilirler. Besinleri beş grup altında toplamak ve bu gruplardan her gün tüketilecek miktarların belirlenmesi, beslenme planını uygulamada kolaylık sağlar. Aşağıda temel besin gruplarını görüyorsunuz. Kuru baklagiller bitkisel proteinin yanı sıra karbonhidrat ve posa da içerir. Bu yüzden tahıl grubu ile protein grubuna yakın olup pişirme şekli ve içine eklenen tahıl veya hayvansal protein ile besin kalitesi yönünden değişim gösteren önemli bir özelliğe sahiptir.

1. grupta süt, yoğurt ve türevleri
2. grupta et ve ürünleri grubu
3. grupta sebze ve meyveler
4. grupta tahıllar ve ekmek
5. grupta  yağ ve şeker bulunur.

Kuru baklagiller hem lif hem de bitkisel protein kaynağıdır. Günlük beslenme içinde mutlaka yer almalıdır.
Mercimek, nohut, fasulye, bakla, bezelye ve soya fasulyesi bu gruptaki besinleri oluşturur.
Kuru baklagillerin protein miktarı yüksektir.
Kuru baklagiller, çinko, magnezyum ve demir yönünden zengindir.
İyi pişirme ve C vitamini kaynağı olan sebze ve meyvelerle tüketilmesi vücutta kullanılmasını (biyoyararlılığını) artırır. Bu yüzden salatalara  ve sebzelere baklagil eklemeyi alışkanlık haline getirin.
Bitkisel protein olan baklagilleri hayvansal protein ile desteklemek en ideal seçimdir. Bunun için kıyma, tavuk veya yoğurt gibi besinlerden yararlanabilirsiniz.
Kuru baklagillerde B12 vitamini dışında diğer B grubu vitaminlerinden de vardır.
Posa içeriği yüksek, yağ oranı ise düşüktür. Bu nedenle diyabet ve kalp damar rahatsızlığı olan bireylerin diyetinde sıklıkla yer alması tavsiye edilmektedir.
Posa oranı yüksek diyet kanser hastalıkları için koruyucu ve barsak çalışması içinde olumlu etkiye sahiptir.

Gaz yapmaması için geceden ıslatın
Kuru baklagilleri hazırlarken akşamdan önce suya ıslatın. Ancak pişirirken bu ıslatılan suda değil yeni temiz su kullanın.
Kuru baklagillerin pişmesi için gerekli zamanı ayarlayın ve tam pişmesini sağlayın.
Konserve yapılmış kuru baklagillerin suyunu dökün ve temiz suyla yıkayıp, pişirin.

Daha fazla tüketmek için
Yeşil salata içine haşlanmış nohut veya barbunya veya mercimek ekleyebilirsiniz,
Sebze çorbalarının içinde baklagil ilave edebilirsiniz,
Pilavlarınızı mercimekli veya nohutlu yapabilirsiniz,
Sıcak yemekten hoşlanmıyorsanız haşlayıp yoğurtla karıştırabilirsiniz.
 
Kurdeşen ve ürtiker için süpürge tohumu kürü

5/2/2009 · Kategori: SAGLIK

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu kurdeşen diğer adı ile ürtiker şikayetine karşı süpürge tohumunu önerdi.
Tıp dilinde Ürtiker adı ile anılan kurdeşen, bir allerji çeşididir . Ciltte aniden başlayan ve bir kaç saat sürebilen dayanılmaz kaşıntılar ile kendini göstermektedir.

Ciltte görülen küçük, kırmızı kabarcıklar, bir müddet sonra şişebilir. Bu belirtiler, bazen çok kısa zamanda geçebilir, bazen de uzun süre devam etmektedir.
Sebebi, böcek ya da arı sokması, bozuk yiyecekler, bazı yiyecekler, bazı ilaçlar ya da aşırı derecede heyecanlanma olabilmektedir. Tedaviye başlamadan önce hastalığı doğuran sebebi bulmak gerekmektedir.
Kurdeşen-ürtiker için süpürge tohumu kürü
Bir yemek kaşığı süpürge tohumunu (Aktarlardan temin edebilirsiniz) havanda iyice ezdikten sonra günde iki defa (sabah-akşam) aç karnına birkaç yudum su ile için. Bu kür kurdeşene karşı % 60- % 70 oranında etkilidir.

Prof.dr. İbrahim Saraçoğlu

Hangi yağ, hangi cilt için uygundur?

27/11/2008 · Kategori: ŞİFALI YAĞLAR

Aşağıda belirtilen yağlara ait özellikler genel olarak ifade edilmiştir. Eğer allerjik bir bünyeye sahipseniz veya aşağıdaki yağlardan herhangi birine karşı hassasiyetinizi ölçmek istiyorsanız basit bir allerji testi yaptırabilirsiniz.

Genel olarak pekçok yağ, masaj sırasında cilde direkt olarak uygulanmaz. Örneğin masaj için avakado yağı hazırlamak isteniyorsa, avakado yağı %10'u geçmeyecek bir oranda diğer taşıyıcı bir yağ (zeytinyağı, vb.) ile karıştırılacaktır.

Avakado : Kuru cilt tipi için uygundur. A, B, D, E vitaminlerini içerir.

Ayçiçeği yağı : Nemlendirici ve besleyicidir.

Bal : Kuru ciltler için önerilir.

Bergamot : Yağlı ciltler için iyi gelir, Hassas ciltler dikkat etmelidir.

Biberiye : Derinden temizlik sağlar, mikrop kırıcı özelliği vardır.

Buğday : Yıpranmış cildi besler. E vitamini açısından zengindir. A, D vitaminleri, protein ve mineraller içerir.

Gül : Tüm cilt tipleri için uygundur. Yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.

Havuç : Tüm cilt tipi için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Beta-Carotene, A, B, C, D, E vitamini açısından zengindir.

Hindistancevizi : Cildi besler.

Hint yağı : Cildi besler.

Jojoba : Tüm cilt tipleri için uygundur. A vitamini açısından zengindir.

Kayısı : Tüm cilt tipleri için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Akneleri temizler. A vitamini ve mineraller içerir.

Keten yağı : Yüz bakımında parlatıcı olarak kullanılır.

Kil : Ölü derileri temizler.

Lavanta : Hassas veya yağlı ciltler için uygundur. Akne tedavisinde kullanılır.

Limon : Yağlı ciltler için uygundur. Hassas ciltler dikkat etmelidir.

Menekşe : Hafif mikrop kırıcıdır. Hassas ciltler dikkat etmelidir.

Mısır Yağı : Yüksek miktarda E vitamini içerir.

Nane : Hassas ciltler dikkat etmelidir.

Papatya : Hassas ciltler için uygundur. Yumaşatıcı ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır.

Portakal : Kuru cildi besler, çok iyi bir cilt toniğidir. Kokusu ferahlatıcıdır.

Susam yağı : Cildi besler. E vitamini, protein, mineral ve amino asitler içerir.

Tarçın : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.

Tatlı Badem : Tüm cilt tipleri için uygundur. Protein, vitamin ve mineraller açısından zengindir.

Yasemin : Kuru ciltler için uygundur.

Zencefil : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.

Zeytinyağı : Cildi besler, nemlendirir. (alıntı)

Yeni güneş yağınız: Susam yağı!

31/7/2008 · Kategori: ŞİFALI YAĞLAR

Vitamin, mineral, antioksidan bakımından zengin susam yağı yaz aylarında hem cildiniz nemlendiriyor, hem de, denizde doğal güneş yağınız oluyor...

Susam yağı taşıdığı doğal lesitin, antioksidan maddelerin ve yağa eklenen uçucu yağların ciltten kolayca ve derinlere kadar emilmesini sağlar. Böylece cildin yaşlanmasını engeller, kalıcı bir nem oluşturur.

Tohumlar preslenerek eldilir. (Soğuk sıkım olmasına dikkat edilmelidir.)

Etken maddeleri
Vitaminler ( E, A ve B kompleks)
Mineraller ( demir ve kalsiyum organik bileşikleri )
Antioksidanlar ( sesamol, sesamolin ve sesamin )
Oleik ve linoleik asitli lesitinler ( stearik, palmitik ve miristik asitler )

Bu maddelerin bozulmadan elde edilebilmesi için susam yağı elde edilirken ısıl işlem görmemesi gerekir.

Doymuş yağ asitleri de taşıdığı için yemeklik yağ olarak çok tüketilmemesi gerekir.

Vücuda etkisi

İçerdiği yüksek oleik asit ( omega-9 ) oranı ve antioksidanlar nedeniyle ısıya, tere ve ışığa karşı oldukça dayanıklı olup, cilde tatbikten sonra, güneş ışığı altında uzun süre bozulmadan kalabilir.

Güneşten korunma faktörü SPF 45 gibi oldukça yüksektir. Bu değer taşıdığı antioksidanların etkisi ile birleştiğinde ideal güneş yağı olmasını sağlar.

İçine az miktarda kakao yağı eklenerek sağlıklı ve hızlı bir bronzlaşma sağlanıp, güneşin, tuzlu su ve rüzgarın ciltteki yıpratıcı etkisi de azaltılmış olur.

Haricen; yara, yanık ve egzama gibi cilt hastalıklarında kullanılır.
Muhtelif cilt sorunlarında kullanılır.
Her cilt tipine uygundur.

Menopoza bağlı vajina kuruluğunda lokal olarak haricen uygulanır.
Ağrılı ve düzensiz ( geciken ) menstürasyonu normalleştirir. Bu amaçla adet kanaması başlaması gereken tarihten itibaren günde iki tatlı kaşığı susan yağı aç karnına alınır.

Eklem sorunlarında masaj uygulaması yoluyla ağrıyı azaltır.

Eklem sertleşmeleri ( artrozlar, kireçlenmeler ) ve oynatıldığında ses çıkaran eklemleri yumuşatıp güçlendirir.“Bu amaçla 1 tatlı kaşığı susam yağı + 4 tatlı kaşığı taze limon suyu ile karıştırılıp, en az 30 gün boyunca aç karnına veya yemeklerden 1 saat sonra içilir." 

Bilinçli kullanılmalı ve ne için ve ne kadar zaman tüketildiğine dikkat edilmelidir.
Her şeyin fazlasında olduğu gibi, kalori ve alerji ihtimali dikkate alınmalıdır

Susam yağı alırken ipucu!

Isıl işlem uygulanmadığında susam yağındaki, susam kokusu hafiftir.
Altın sarısı rengi, ağır akışlı ve hafif kokulu olması doğallığını gösterir.
nihal doğan

Kalıcı Bağlantı Yorum (0) Yorum yaz!

ŞİFALI YAĞLARI KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

31/7/2008 · Kategori: ŞİFALI YAĞLAR

Yazılarımızın pek çoğunda şifalı yağlar hakkında bilgi verdik. Ama bu yağları kullanırken dikkat edilmesi gereken de bazı durumlar var. Bunar;

* Yüksek tansiyonu olan kişilerde; Biberiye kullanılmamalıdır.

* Şeker hastalığı söz konusu ise; ökaliptus, ıtır ve limon kullanılmamalıdır.

* Sara / epilepsi rahatsızlığı olan kişilerde; rezene, ökaliptus ve kekik kullanılmaz. Biberiye ise belki çok az dozda kullanılır.

*Yüz bölgesinde kullanılması sakıncalı olan yağlar; tarçın ve karanfildir.

* Hassas ciltlerde sakıncalı yağlar; Tüm asitli yağlar. Fesleğen, rezene, hintlimonu, biberiye ve lemon verbena'dır.

* Hamilelerde bitkisel yağların ve çayların genelde hiçbiri kullanılmaz. Yalnizca hamileliğin 4. ayından sonra doktor tavsiye etmiş ise badem yağı kullanılabilir. Çaylarda ve yağlarda mutlaka doktorun tavsiyesine göre hareket edilir.

 

alıntı

Bilgisayarınız büyük tehdit altında olabilir

2/9/2008 · Kategori: TEKNOLOJİ

Oyun oynarken bile tehlikedesiniz!

 

İnternet ortamındaki tehditler giderek artarken, bilgisayar ağlarını ele geçiren ''botnet'' saldırı son dönemdeki en önemli tehdit oldu. Çok sayıda bilgisayarın uzaktan kontrol edilmesine izin veren bir programın bulaştırıldığı ve aynı anda binlerce bilgisayarın gizlice yönetildiği ağ sistemine ''botnet'' adı verildiğini belirten bilişim uzmanları, bu ağı yönetmek için özel olarak tasarlanan kötü niyetli programların da ''bot'' olarak adlandırıldığını belirtti.Bir botnet sahibinin, ağı oluşturan bilgisayarları dünyanın herhangi bir yerinden kontrol edebildiğine dikkat çeken uzmanlar, bu ağdaki bilgisayar sahiplerinin makinelerinin siber suçlular tarafından kullanıldığını fark etmediklerini kaydetti.Uzmanlar, ''Zombi Ağı'' adı da verilen botnetlerin asıl hedefinin evlerdeki kullanılan bilgisayarlar olduğuna işaret ederek, siber suçluların böylesi bir ağa erişim sağlamak için ne uzmanlaşmış bir bilgiye ne de büyük miktarlarda bir paraya ihtiyacı olmadığının altını çizdi. Bu konudaki hizmetlerin birçok bilgisayar korsanı tarafından küçük ücretler karşılığında sunulduğu belirten bilişim uzmanları, artık botnetlerin, internet üzerindeki yasa dışı gelirin ana kaynakları arasındadır yer aldığını ve siber suçluların elindeki en güçlü silahlardan biri olduğunu söylediler.

-BİLGİSAYARLARI NASIL ELE GEÇİRİYORLAR?

Güvenlik uzmanlarının ortak görüşüne göre, dünya çapında evlerde kullanılan bilgisayarlardan en az yüzde 10'u uluslararası robot ağın yani botnetin bir parçası. İnternet arama motoru ''Google''un yöneticilerine göre ise şu anda 100 milyondan fazla bilgisayar, botnetlerin kontrolü altında.Bu ağ için bir tür virüs kullanan siber suçlular, bu tehlikeli yazılımı bir ''e-posta'' veya ''dowlond'' sitelerindeki en gözde müzik, film ve program dosyalarının içine gizliyor. Hedefteki bilgisayarın kullanıcısı, söz konu ''e-posta''yı açtığında veya programı indirdiğinde, anında bilgisayarına bir iki satırdan oluşan bir yazılım yükleniyor. Bu küçük ve gizli program sayesinde, hedefteki bilgisayar artık başkası tarafından yönlendirilebiliyor.Yaklaşık 10 yıldan beri varlığı tespit edilen bu programlar, zaman içinde daha da geliştirilerek, neredeyse tespit edilemez durama gelmiş durumda. Kişisel bilgisayarları birer ''zombi''ye dönüştüren ''bot''lar, internet üzerinden girdiği bir ağ üzerindeki 10 binlence bilgisayara bulaşarak, onları da birer suç makinesi haline getiriyor.

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ DE KULLANIYOR

Botnet'in sadece siber suçlular tarafından değil, birçok ülkenin istihbarat servisleri tarafından da kullanıldığına işaret eden bilişim uzmanları, bu sadeye ''hedef'' alınan bir ülkedeki on binlerce bilgisayarın ele geçirilerek, tüm kişisel kullanıcı bilgilerinin toplanmasına olanak tanıdığını vurguladı.Kimi botnet sistemlerini yönetenlerin kontrol altına aldığı ''bilgisayar ordusu'' sayesinde, hükümetlerin web sitelerine saldırılar düzenlediğini ve ''server''larını çökerttiğini ifade eden uzmanlar, kimi zaman da bu yöntemle büyük şirketlerin ''server''larının ele geçirilerek, müşterilerine ait tüm bilgilere sahip olduklarını bildirdi.

BOTNET SALDIRISININ SON KURBANI BİRLEŞMİŞ MİLLETLER OLDU

Bilgisayar korsanları, son olarak Birleşmiş Milletler'in (BM) resmi internet sitesini bir süreliğine ''hack''leyerek, web sitesine ''Hey İsrail ve ABD, çocukları ve diğer insanları öldürmeyin. Barış evrenseldir. Savaşa hayır'' yazdı. Yetkililer, saldırganların ayrıca BM'nin internet sitesine de ''botnet'' yazılımı yüklendiğini belirterek, bu süre içinde siteye girenlerin bilgisayarlarının da ''zombi''ye dönüştüğünü bildirdi.Saldırganların yakın zamandaki kurbanlarından biri de Hindistan'daki bir banka oldu. Saldırganlar sadece bankanın bilgisayar sistemini ''hack''lemekle yetinmeyip, internet sitesine giren herkesin bilgisayarlarına 3 farklı trojan yükleyerek, her birini ''zombi'' bilgisayar haline getirdi.

SALDIRILARIN HEDEFİNDEKİ BİLGİLER


İnternette en büyük tehlikelerden biri ''zararsız'' görünen web sitelerinin ''zararlı'' yazılımlar içermesi. Şimdilik çok yaygın olmayan bu sitelere sızan bilgisayar korsanları, sisteme yerleştirdikleri tehlikeli kodlar sayesinde birçok kullanıcının bilgisayarını ele geçiriyor.Bugüne kadar aralarından dünyanın en ünlü şirketleri veya kişilerine ait onlarca web siteleri ile online oyun portallarına sızan ''hacker''lar, kimi zaman bir reklamı kimi zaman da ünlü bir kişinin resmini ''yem'' olarak kullanıyor. Bazı yazılımlar ise kişilerin online kimliğini ele geçirmek için programlanırken, hedeflerinde ise bankacılık ve kredi kartı bilgileri, e-posta ve oyun şifreleri bulunuyor. Bu bilgilerin karaborsada büyük bilgilere satıldığını belirten bilişim güvenliği uzmanları, 2007 yılında internet üzerinde tespit edilen zararlı program sayısının 2,2 milyondan fazla olduğununa dikkat çekiyor.
kaynak : AA

YASAL UYARI : Bu Blog İçinde Yer Alan Yazılar Sadece Tavsiye ve Bilgi Amaçlıdır. Kesinlikle Tedavi Amaçlı Değildir. Uygulamaların Sorumluluğu Blog Sahibine Ait Değildir. Sağlık Sorunlarınız ve Tedavisi için Mutlaka İlgili Uzmana Başvurunuz.


                                                                                                                  




































                                                                 























                                                                                                                                                            

 
Bugün 62 ziyaretçi (75 klik) kişi burdaydı!
salihtaslinkleri.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol